Kenan İmirzalıoğlu oynadığı diziler neler ?

Şuan Ezel dizisinde oynamaktadır.

Kenan İmirzalıoğluOynadığı diziler

  • Deli Yürek (Yusuf Miroğlu) (1999)
  • Alacakaranlık (Ferit Çağlayan) (2003)
  • Acı Hayat) (Mehmet Kosovalı) (2005-2007)
  • Ezel (2009-...)

Palamut nedir ?

Meşe Palamudu (ya da kısaca Palamut), Türkiye'de yetişen meşe ağacının sap kısmı kapalı ve oval, diğer kısmı açık olan ve içinde pelit denilen kestane türünden yemişi olan sert ve tırnaklı bir meyve. Bazı türlerinin pelidi uzunca olur, kabuğundan dışarı çıkar ve fındığa benzer. Pelidin tatlıları olmakla birlikte genellikle acıdır ve hayvan yemi olarak kullanılır. Alakabak kuşu ve sincap, tavşan gibi kemirgen yabanıl hayvanların en önemli besin kaynağıdır. Palamut ise tanen bakımından zengindir ve şırası sepicilikte ve boya sanayiinde kullanılır.
Ağacının latince ismi Quercus İthaburensis'dir. Türkiye'nin batı ve kuzeybatı kesimlerinde daha çok rastlanır. Çalı türleri olduğu gibi kalın gövdeli, geniş ve yüksek türleri de vardır. Bu türleri yüzlerce yıl yaşar. Toprağa karışan ya da yabanıl hayvanların kışın yemek için toprağa gömdüğü pelitlerden ürer. Çok sert bir yapısı vardır. Kerestecilikte kullanıldığı gibi yüksek kalorili yakacak olarakta kullanılır.

Klavye Teknikleri Nedir neler?

F KLAVYENİN DOĞUŞU

Ulu Önder’imizin başlattığı yeniliklerden birisi de Türk Harflerine geçiş ve Arap alfabesinden kurtulmak olarak gördüğümüz ‘Harf İnkılabı’ydı. Bu yenilikçi hareketten sonra tüm ulus olarak Türkçemize sahip çıkmış ve bu konuda somut adımlar atmıştık. Yeni harflerimizi benimsemiş ve bunları çocuklarımıza öğretmiştik hem de Ulu Önder’in eşliğinde.














Bu adımlar sıklaştıkça ve teknoloji geliştikçe Atamızın başlattığı bu akımı sürdürmeye kararlı olan hocamız İhsan YENER konu hakkında devlet nazarında girişimlerde bulunmuş, 1946 yılında resmi makamlara “Türk diline uygun ve standart olarak kabul edilecek bir klavye geliştirilmesi” için yazılar yazmıştır. Bu yazılar sonucu dönemin Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri ile görüşmüş ve beraberinde Cumhurbaşkanımız Celal Bayar ile bu konu masaya yatırılmıştır. Görüşmeler sonucunda Sayın Cuhmurbaşkanımız bir komisyon kurulmasına ve bu konuda çalışmalar başlatılmasına ön ayak olmuştur. Bu tarihten sonra İhsan YENER ve oluşturulan komisyon Türk Dil Kurumu’nun kılavuzundan yararlanarak Türkçemizde kullanılan 30.000′e yakın kelimenin değerlendirmesini yapmıştır. (Komisyon içerisinde Türk denetçiler olduğu gibi konunun uzmanı olan yabancı katılımcılarda bulunmaktaydı.) Bu değerlendirmelerde, Türkçemizdeki sesli ve sessiz harf kullanımı en iyi şekilde ortaya çıkarılmış ve kelimeler içerisinde geçen harf ayrımı yapılmıştır. Bu harf ayrımı sonucunda Türkçemizde kullanılan sesli harflerin a, e, i, ö, u gibi sol ele ve diğer harflerin ise sağ ele oranlanarak oluşturulan F klavye hayata geçirilimiştir.

Klavyemiz 20 Ekim 1955 tarihinde resmi olarak kabul edilmiştir. 1974 yılında Türk Standartları Enstitüsü tarafından “zorunlu standart” olarak kabul görmüştür. Bu tarihten sonra yurtdışından gelecek olan klavyelerde F klavye olma zorunluluğu getirilmiştir. (Zira TSE’nin 1978 ve 1979 yılında yaptığı düzenlemeler bilgisayarları da içermekteydi)

Yukarıda görüldüğü gibi F klavyemiz 50 yıldan fazla bir zamandır ülkemizde kabul gören ve kullanılan bir klavye biçimidir. Bununla birlikte 1974 yılında TSE tarafından kabul edilmiş ve zorunlu hale getirilmiştir.


Q KLAVYE İLE ON PARMAK YAZILAMAZ MI?

F klavye ile on parmak yazım teknikleri kullanılarak yazılabilecek en iyi hızda yazı yazmanın ışığında aklımıza şöyle bir soru geliyor: “Q klavye ile on parmak yazı yazılamaz mı?” Bu soruyu isterseniz kendi klavyemizi ve Q klavyeyi inceleyerek cevaplayalım.

Q klavyede harf dizilimi Türkçe açısından çok olumsuzdur. Zira Türkçede en çok kullanılan sesli harf olan “A” harfi Q klavye düzeninde sol elin serçe parmağına denk gelmektedir. Sol elin serçe parmağı sürekli olarak q on parmak düzenine göre kullanılırsa elimiz çok çabuk yorulur. Bu isterseniz kendinizde deneyebilirsiniz. Q klavye üzerine sol elinizin serçe parmağı A harfine oturacak şekilde sırasıyla parmaklarınızı oturtun. Daha sonra elinizi hiç kaldırmadan sadece sol elinizin küçük parmağı ve sol el yüzük parmağı ile “ASA” kelimesini yazmaya çalışın. 5 veya 6. yazımdan sonra parmaklar ve dolayısıyla el bileği ekleminiz yorulmaya başlayacaktır. Ancak aynı kelime F klavyemizde sırasıyla sol elin işaret parmağı ve sağ elimizin işaret parmağı ile yazılacağından hiçbir yorulma belirtisi görülmez.

Sadece a veya diğer sesli harfler için geçerli olmamakla birlikte Q klavye düzeninde tüm harflerin yerleşimi Türk kullanıcısı için bir engel teşkil etmektedir. Bunu Q klavye üzerinde sesli harflerin dağınık yerleşiminden anlayabilirsiniz. Sesli harfler kelimeler içinde çok kullandığımız için önemlidir ve sürekli bu harfleri tuşlarız. Olaya birde sessiz harfler açısından bakalım. Türkçemizde en çok kullanılan sessiz harflerden birisi olan “K” harfi Q klavye düzeninde sağ elin orta parmağına denk gelmektedir. Ancak F klavyemizde bu harf sağ elin işaret parmağı üzerine denk gelir. Bunun nedeni K harfinin en çok kullandığımız sessiz harflerden birisi olması ve ellerimizin yorulmaması için hızlı ve kolayca vuruş yapabileceğimiz bir noktaya alınmasıdır. Sanırım bu bile F klavyenin farkını ortaya koyuyor, ne dersiniz?


YILLARDIR Q KLAVYE KULLANIYORUM, F KLAVYEYE GEÇMEM ZOR OLMAZ MI?

İnsan alıştığı bir düzenden başka bir düzene geçince kesinlikle bir sendeleme dönemine girer. Bu kaçınılmaz bir durumdur. Ancak yukarıda bahsedilen durumun klavye değiştirmede önemli olmayacağı bir gerçek, çünkü F klavyeye alışmanız sizin en fazla 3 gününüzü alır. Yapacağınız basit ve düzenli egzersizler ile kendinizi geliştirebilirsiniz. Unutmayınız ki, şu anda bu yazıyı yıllarca Q klavye kullanmış ve daha sonrasında F klavyeye geçerek dakikada 500 karakterin üzerinde yazı yazabilen birisi yazıyor.
Sadece F klavyeye geçmeyi isteyin bu size yeter. F Klavye on parmak teknikleri hakkında yardımcı olabilecek programlar ve yazılımlar edinmeye çalışın. Bu yazılımlar sizin klavye düzeninizi sağlamanızda büyük oranda yardımcı olacaktır.

Q klavyeden F’ye geçişte zorlanmazsınız, çünkü F klavye üzerinde klavyeye bakmadan (hatta bilgisayar ekranına bile bakmadan) yazım yapabilirsiniz. Bu sayede hızlı ve daha doğru bir yazı yazma tekniği elde edersiniz. Bunun zaman, para, rahatlık açısından getirilerini bilgisayar ile alakalı bir insansanız tahmin edebilirsiniz.
Kendinizi yormayın, birden F klavye öğrenmeye kalkmayın, öncelikle size bu konuda yardımcı olabilecek yönergeleri izleyin. Daha sonrasında kendinizi rahat hissettiğinizde F klavyeye geçin. Göreceksiniz F klavye ile aslında çok daha hızlı ve doğru yazı yazabileceksiniz. (İnanın şu anda bu yazılarda F klavye üzerinde yazılıyor, bu kadar çok yazıyı Q klavye ile yazdığınızı bir düşünsenize?)


OTURMA DÜZENİ VE PARMAKLARIN YERLEŞİMİ

F klavye ile yazı yazarken (yada başka bir klavyede) oturma düzeni çok önemlidir. Sandalyenize mümkün olduğunca dik oturun. Gerekirse sandalyenizi daha rahat olabileceğiniz bir başkasıyla değiştirin. Bilgisayar ekranı ile gözleriniz arasında en az 30 cm’lik bir mesafe olması idealdir. Bu mesafeyi veya biraz üstünü (40-50 cm gibi) korumaya çalışın.

Sol elinizin serçe parmağı klavyenizde A harfine gelecek şekilde (A diyorum çünkü muhtemelen bir Q klavye üzerinde F onparmak çalışacaksınız, bu sizin için bir dezavantaj değil aksine avantajdır) sıralayın. Sağ elinizin başparmağını da J harfi üzerine gelecek şekilde sırasıyla yerleştirin. Detaylı olarak yazmam gerekirse parmaklarınız;


SOL EL

Serçe Parmak: A | F klavyede U
Yüzük Parmak: S | F klavyede İ
Orta Parmak: D | F klavyede E
İşaret Parmağı: F | F klavyede A



SAĞ EL

İşaret Parmağı: J | F klavyede K
Orta Parmak: K | F klavyede M
Yüzük Parmak: L | F klavyede L
Serçe Parmak: Ş | F klavyede Y


Baş Parmaklar: Space (iki parmakta boşluk tuşunun üzerinde olmalıdır.)
şeklinde dizilmelidir. Gördüğünüz gibi parmakların düzeni sadece orta blok için geçerli. Parmaklarınız yazmaya başlamadan önce ve yazarken sürekli bu blok üzerinde olmalıdır. Diğer harflere parmaklarınız geçiş yapacaktır. Örneğin T harfini yazabilmek için sağ elin işaret parmağını bir yana kaydırırsınız. N yazabilmek için sağ el orta parmağınızı bir yukarı kaydırırsınız. Bu şekilde kaydırmalar ile on parmak yazım tekniğine başlayabilirsiniz.

Parmaklarınızın pozisyonu hızlı yazı yazarken çok önemlidir. Bu nedenle parmaklarınızın yerleşimine dikkat etmeniz gerekiyor. Parmaklarınızı doğru harfler üzerine koyduktan sonra, klavye üzerine bırakmayın. Mümkün olabildiğince parmaklarınızın ilk eklemi ile orta eklemi arasında belli bir açıyı koruyun. Parmakların sürekli bu pozisyonda durması ve hareket etmesi ekleminizde mobilizasyon sağlayacağı için yorulma hissetmezsiniz.

Bununla birlikte sorun teşkil eden bir diğer durum ise parmaklarımızı klavye üzerine yerleştirdikten sonra el bilek ekleminin pozisyonudur. El bileğinizi F klavyedeyken zorlamayın. Daha rahat ve hızlı nasıl yazabiliyorsanız o şekilde konumlandırın. İdeal olan biçim el ile kol arasında oluşturulacak düz bir açı ile yazmaktır. Bu konuda kendinizi sıkmayın, rahat ettiğiniz şekli tercih edin. Zaten ileride klavyemizi kullanmaya devam ettikçe kendi pozisyonunuzu ayarlamakta zorluk çekmeyeceksiniz.


F KLAVYE’Yİ BİLGİSAYARIMDA NASIL KULLANACAĞIM?

F klavye düzenine geçebilmek için öncelikle kullandığınız işletim sisteminin Dil özelliklerini değiştirmeniz gerekiyor. Örneğin Windows XP kullanıcısı iseniz, Başlat >> Ayarlar >> Denetim Masası >> Bölge ve Dil Seçenekleri bölümüne tıklayın, açılan ekranda Diller sekmesinden Ayrıntılara geçiş yapın. Karşınıza gelen alanda Ekle diyerek Türkçe F klavyeyi sisteminize tanıtabilirsiniz. Bu sayede F klavye ile yazılar yazabilirsiniz. Şayet Q klavyeyi bilgisayarınızdan kaldırmadıysanız Shift+Ctrl tuş kombinasyonu ile F klavyeye anlık geçişler yapabilirsiniz.


NERDEN BAŞLAYACAĞIM?

Başlamak bitirmenin yarısıdır. Herşeyden önce parmaklarınızın yerleşimini ve oturma düzeninizi sağladıktan sonra önce basit kelimeler yazarak yazmaya başlayın. Yazım tekniğinin başında Aka, yaşa, uyu, taka, kat, yat gibi kelimeler yazılır. Bu kelimelerin yazılmasının amacı hem çok kullanılan ve sesli harflerin hakim olduğu klavye orta bloğuna alışmak ve parmaklarınızı bu alanda -konumlandırmaktır. Bununla birlikte harflerin yerlerini iyi ezberlemeye çalışın. Bu ezberleme süreci çok kısa bir zamanını alacaktır, zaten daha sonrasında parmaklarınız gideceği harfi kendisi bulacaktır. Siz bu konuda herhangi bir sıkıntı çekmeyeceksiniz.


F KLAVYE BULAMIYORUM!

Evet doğrudur, şu anda ülkemizde yer alan bilişim firmaları ve bu konuda yurt dışından parça getirten firmalarda dahil olmak üzere bir Q klavye üstünlüğü var. Satılan bilgisayarların konfigürasyonunda her zaman Türkçe Q klavye ibaresini görürsünüz, ancak daha şu zamana kadar bir konfigürasyonda Türkçe F Klavye yazımını görmedim. Bu konunun sanırım devlet nezdinde araştırılması, müdahale edilmesi gerekiyor. Yasayla zaten desteklenen bu konu, gümrük mevzuatındaki ve yasalardaki boşluklardan yararlanılarak Q kullanımına zorlama olarak bizlere geri dönüyor. Son dönemlerde biraz daha sık bulmakla birlikte Q klavyeyi bulabildiğiniz rahatlıkta F klavyemizi piyasada bulamıyorsunuz. F klavye ile yazan üstatlarımız bana “zaten gerek yok, biz klavyeye bakmadan yazı yazıyoruz” diyebilirler. Ancak daha başlangıç aşamasında olan bir insanın o klavyenin düzenini görerek öğrenmesini ben kendi açımdan daha doğru buluyorum. Zaten ileride F klavye ile yazmaya devam ettikçe Q da olsa F de olsa klavyeye bakma ihtiyacı hissetmeyeceksiniz.


KLAVYE İLE ÇOK HIZLI YAZDIĞIMA İNANIYORUM, HIZIMI NASIL ÖĞRENEBİLİRİM?

Şayet hızınızı (klavye yazım hızınızı) öğrenmek istiyorsanız bunun için size Microsoft Office paketi içinde bulunan Ms Word programını tavsiye edeceğim. Hızımızı öğrenmek için sadece bu program yeterlidir. Peki nasıl yapacağız? Hemen kısaca izah edeyim; öncelikle yazmak istediğiniz metni seçin ve rahatça görüp yazabileceğiniz bir alana konumlandırın. Daha sonra boş bir word belgesi açarak hemen yazmaya başlayın.

Yazınızın uzun yada kısa olması önemli değilir, ancak kafi miktarda bir yazı olması hızınızı öğrenmek açısından idealdir. Daha sonra yazınız bittiği an hemen CTRL+S tuş kombinasyonunu kullanarak dosyayı kaydedin. Dosyayı kapatmadan program menüsünden, Dosya > Özellikler > İstatistikler alanına gelin. Burada geçen zamanınızı ve Karakter sayınızı bulun. Örneğin 5 dakikada 2000 karakter yazıyorsanız bunu 5′e bölerek dakikadaki karakter hızınızı hesaplayabilirsiniz. Böylelikle 400 karakter/dk sizin yazım hızınız olacaktır. Bunun içinden yanlış yazdığınız kelimeleri de çıkararak tam ve doğru yazım hızınızı hesaplayabilirsiniz. Word programı Türkçe’de hatalı yazılan sözcükleri ve karakterleri otomatik olarak bizlere sunduğu için bu programı tavsiye ediyorum. Yoksa sizde boş bir metin editörü (notpad, word, wordpad gibi) açarak belli bir zaman yazı yazabilir ve bu zamanda yazdığınız karakterleri birbirine bölerek hızınızı bulabilirsiniz.

Q Klavye On Parmak Yazım Kuralları

Temel fikir aynı parmaklara sürekli olarak aynı harflere basılması böylece harflerin yerlerinin kolay ezberlenmesi ve klavyeye bakmadan yazı yazılmasıdır. Böylece yazan kişi yazarken, elleri klavyeyi kapatsa bile harfleri aramak için üzerine eğilmek zorunda kalmaz. On parmak öğrenmedeki en önemli kurallar klavyeye bakmamak, sürekli aynı harfe aynı parmak ile basmak ve ellerin doğru yerleştirilmesidir.






On Parmak Kullanmanın Yararları
  • Daha az yorulmak.
  • Daha hızlı yazmak
  • Bilgisayar başında daha sağlıklı durmak.
  • Klavyeye bakma zorunluluğunun ortadan kalkması
Sol Elin Yerleştirilmesi

Sol elin işaret parmağı bu çıkıntılı F harfine gelecek şekilde resimdeki gibi sırasıyla yerleştirilir. Bundan böyle her iki elin de baş parmakları yalnızca Boşluk, space, tuşuna gelecek şekilde yerleştirilir.

  • Serçe Parmak: Serçe parmak normalde A harfinin üzerine gelir. Ama [1], [Q], [A], [Z] harflerine ve bu harflerin oluşturduğu hattın sol tarafındanki tuşlara basar.
  • Yüzük Parmağı: Normalde S harfinin üzerinde hazır durur ama [2], [W], [S], [X] Harflerine de basar.
  • Orta Parmak: Normalde D harfinin üzerinde hazır durur ama [3], [E], [D], [C] harflerine de basar.
  • [b]İşaret Parmağı: Normalde Çıkıntılı F harfinin üzerinde hazır bulunur ancak [4], [R], [F], [V] Hattı ile birlikte [5], [T], [G], hattındaki harf ve rakamlara da gerektiğinde basar.
  • Baş Parmak: Yalnızca Boşluk Tuşu (Space Bar) ' na basacak şekilde yerleştirilir.
Sağ Elin Yerleştirilmesi

Sağ elin işaret parmağı, resimdeki gibi çıkıntılı J harfinden başlamak üzere sıra ile yerleştirilir. Bundan böyle her iki elin de baş parmakları yalnızca Boşluk, space, tuşuna gelecek şekilde yerleştirilir. Kılavyeye, artık sag el hep bu şekilde yerleştirilir.
  • Baş Parmak: Yalnızca Boşluk Tuşu (Space Bar) ' na basacak şekilde yerleştirilir.
  • İşaret Parmağı: Normalde Çıkıntılı J harfinin üzerinde hazır bulunur ancak [7], [u], [J], [M] Hattı ile birlikte [6], [Y], [H], [N]
  • Orta Parmak: Normalde K harfinin üzerinde hazır durur ama [8], [i], [K], [Ö] harflerine de basar.
  • hattındaki harf ve rakamlara da gerektiğinde basar. Yüzük Parmağı: Normalde L harfinin üzerinde hazır durur ama [9], [O], [L], [Ç] Harflerine de basar.
  • Serçe Parmak: Serçe parmak normalde Ş harfinin üzerine gelir. Ama [ğ], [ü], [Ş],[i][p] [.] tuşlarına ve bu tuşların oluşturduğu hattın sağ tarafındanki Harf Tuşları Grubuna basar.

Alıntıdır

Rappelz npc neler?


Rappelz Canavarlar Neler ?


Web dilleri neler ?

Bu yazıda bu dillerden en popülerlerinin anlatımını ve desteğini sağlayan sitelerin adreslerini bulabileceksiniz.

HTML
HTML (HyperText Markup Language / Hareketli-Metin İşaretleme Dili) basitçe, browserlarla görebileceğimiz, internet dokümanları oluşturmaya yarayan bir çeşit dildir. Örneğin, okuduğunuz bu sayfa, HTML dili kullanılarak hazırlandı. Siz de browser'ınızı (Internet Explorer, Netscape Navigator...) kullanarak bu sayfayı ekranınızda görüntülüyorsunuz. Tanımda geçen "internet dokümanı" ifadesinin yanı sıra HTML ile oluşturduğunuz belgeleri harddiskinize kaydedebilir ve internet bağlantınız olmasa bile bu belgeleri görüntüleyebilirsiniz. HTML, programlama dilleri (pascal, basic...) gibi bir programlama mantığı taşımadığından, öğrenilmesi gayet kolay bir dildir. Dilden ziyade, kabaca metinleri ya da verileri biçimlendirmek, düzenlemek için kullandığımız komutlar dizisi bile diyebiliriz HTML için.

ASP
ASP (Active server pages) bir web programcılığı ve elektronik ticaret teknolojisidir. Günümüzdeki profesyonel anlamda yayımlanan birçok web sitesi, ASP teknolojisi üzerine kurulmuştur. Web programcılığı anlamında kendini geliştirmek isteyen herkes mutlaka bu dili öğenmelidir.


PHP
Rasmus Lerdorf tarafından öncelikle kendi kişisel web sayfalarını yazmak için geliştirilmesi nedeniyle 'P'ersonal 'H'ome 'P'ages adının kısaltması olarak karşımıza çıkan PHP, HTML gömülü (HTML-embedded) bir script dilidir. Özellikle, web uygulamaları geliştirenlerin dinamik ve havada (on the fly) üretilen web sayfalarını hızlı bir şekilde yazmaları için düşünülmüştür. Dilin sentaksı gelştirilirken C, Java ve en çok da Perl'den esinlenilmiştir. Bu nedenle bu dillerden herhangi birisini bilen bir kullanıcı için PHP'ye geçmek hiç de zor olmamaktadır.


JavaScript
JavaScript Web sayfaları için yeni bir scripttir ve özelliği HTML sayfanızın içine yerleştirilebilmesidir. JavaScript ile ilginç elemanlar kullanarak HTML sayfanızı geliştirecek birçok olanağa sahip olabilirsiniz. Örneğin, kullanıcının sayfanızı incelerken yaptığı hareketlere anında karşılık verebilirsiniz. JavaScript'in yardımıyla gerçekten de kaliteli Web sayfaları yaratabilirsiniz. Şu anda internet üzerinde JavaScript ile ilgili birçok örnek bulunmaktadır.


CGI
CGI, Common Gatevay Interface kelimelerinin başharflerinden oluşan bir kısaltmadır. Türkçesi de "ortak geçit arayüzü" anlamına gelir. CGI ile ziyaretçi tarafından server'a bir iş yaptırılır. Bu iş ziyaretçinin veritabanı olarak kullanılan dosyalara belli konularda kayıt yapabilmesi şeklinde olabileceği gibi ziyaretçi sayısının sayılması, cookie ile yapılan işlemler, web üzerinden mail gönderilmesi şeklinde geniş bir yelpazede devam eder.

Namaz Nasıl Kılınır?

Namaz Nasıl Kılınır?
Bilindiği gibi namazlar farz, vacib, sünnet ve müstahab kısımlarına ayrılmakta ve ikişer, üçer, dörder rekatlı bulunmaktadır. Bu namazlar daha önce yazdığımız üzere farzlarına, vaciblerine, sünnetlerine ve adabına riayet edilerek şöyle kılınır:
1) Sabah Namazı
Sabah namazının iki rekat sünnetini kılmak için: "Niyet ettim bugünkü sabah namazının sünnetini kılmaya", diye niyet edilir. Hemen eller yukarıya kaldırılıp "Allahu Ekber" diye tekbir alınır. Ondan sonra eller bağlanır ve "Sübhaneke allahümme ve bihamdike ve tebarekesmüke ve tealâ ceddüke ve la ilahe gayrük" okunur. Arkasından "Eûzübillahimineşşeytani'r-racim Bismillahirrahmanirrahim" diyerek eûzü besmele çekilip Fatiha suresi okunur sonra "Amîn" denir ve bir mikdar daha Kur'an okunur (1). Arkasından "Allahu Ekber" deyip rükûa varılır. Bu halde en az üç defa "Sübhane Rabbiye'l-Azîm" denir. Sonra "Semiallahülimen hamideh" denilerek ayağa kalkılır. Ayakta "Allahümme rabbena ve lekelhamd" denilir (2). Ondan sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye varılır. Secde halinde de üç defa "Sübhane Rabbiyel'alâ" denir. Sonra "Allahu Ekber" denilerek kalkılır ve dizler üzerine oturulur ve bir tesbih miktarı durulur. Yine "Allahu Ekber" denilerek ikinci secdeye varılır. Bunda da üç defa "Sübhane Rabbiyel'alâ" denilir. Bununla bir rekat bitmiş olur.
Bu ikinci secde arkasından "Allahu Ekber" denilerek ikinci rekata kalkılır. Tam ayakta iken yalnız besmele çekilir. Fatiha suresi ve bir mikdar daha Kur'an okunur. Birinci rekatta olduğu gibi, rükû ve secde yapılır. İkinci secdeden sonra oturulur ki, buna "Ka'de = oturuş" denir. Burada "Ettehiyyatü lillâhî ve Allahümme Salli ve Barik, Rabbena atina" diyerek dualar sonuna kadar okunur. Sonra "Esselâmü Aleyküm ve Rahmetullah" diyerek sağ tarafa ve yine "Esselâmü Aleyküm ve Rahmetullah" diyerek sol tarafa selam verilir. Böylece iki rekatlı namaz bitmiş olur (3).
Bütün bu tekbirler, tesbihler ve kıraatlar, yalnız namaz kılanın işitebileceği bir sesle gizlice yapılır.
Namazda erkeklerle kadınların ellerini nasıl kaldıracakları, nasıl bağlayacakları, rükû ile secdede ve ka'delerde nasıl vaziyet alacakları "Namazın sünnetleri ve edebleri" bölümünde bildirilmiştir.
Sabah Namazının iki rekât Farzına gelince: Önce yalnız erkeklere mahsus olmak üzere ikamet getirilir. Sonra "Bugünkü sabah namazının farzını kılmaya" diye niyet edilir. Eller kaldırılarak "Allahu Ekber" diye namaza başlanıp eller bağlanır. Sabah namazının sünnetinde bildirildiği gibi iki rekat kılınır ve tamamlanmış olur. Yalnız sabah namazlarının farzlarında Fatiha'dan sonra biraz fazla Kur'an okunması sünnettir. Bu sünnetin en az derecesi kırk ayettir. Bununla beraber üç kısa ayet de okunması caizdir. Vaktin çıkmasından korkulduğu zaman az ayet okunur. Öyle ki, yalnız Fatiha ile veya birkaç ayet ile yetinilir.
Yalnız başına bu sabah namazının farzını kılan kimse, tekbirleri ve "Semiallahu limen hamideh" cümlesini, Fatiha'yı ve ekleyeceği ayetleri aşikare olarak okuyabilir.
2) Öğle Namazı
Öğle namazının ilk dört rekat sünnetinin evvelki iki rekatı, tam sabah namazının iki rekat sünneti gibi kılınır. Yalnız bunda niyet "Bugünkü öğle namazının ilk sünnetine" diye yapılır. Bir de bunda ikinci rekattan sonraki oturuş, son oturuş değil, birinci oturuş (ka'de) olduğundan bu oturuşta yalnız "Tahiyyat" okunur. Sonra "Allahu Ekber" deyip ayağa kalkılır. Yalnız Besmele, Fatiha ve bir mikdar da Kur'an okunarak yukarda bildirildiği şekilde, rükû ve secde yapılır. Ondan sonra dördüncü rekat için "Allahu Ekber" denilerek ayağa kalkılır. Bunda da yalnız besmele ile Fatiha ve bir mikdar da Kur'an okunarak yine bildirildiği gibi, rükû ve secdelere varılır. Sonra oturulur; bu oturuş son ka'dedir. Bunda da Tahiyyat okunduktan sonra, Salli ve Barik, Rabbena atina duaları tamamen okunup, yazdığımız şekilde, iki tarafa selam verilir. Böylece bu dört rekat sünnet kılınmış olur.
Öğle Namazının Dört Rekat Farzına Gelince: Sünnetten sonra namaza aykırı bir iş yapmadan ayağa kalkılır. İkamet getirilir. O günkü öğle namazının farzını kılmaya niyet edilir. Eller yukarıya kaldırılarak "Allahu Ekber" diye tekbir alınır. İlk iki rekatı sabah namazının iki rekat farzı gibi kılınır. Ancak bu iki rekattan sonraki oturuş, birinci ka'de olduğundan bunda yalnız "Tahiyyat" okunur. Ondan sonra "Allahu Ekber" denilerek üçüncü rekata kalkılır. Yalnız Besmele ile Fatiha okunur. Anlatıldığı gibi rükû ve secdelere varılır. Sonra "Allahu Ekber" diyerek dördüncü rekata kalkılır. Besmele ile yalnız Fatiha suresi okunarak rükû ve secdelere gidilir. Sonra oturulur. Bu oturuş son ka'dedir. Bunda "Tahiyyat" okunduktan sonra "Salli ve Barik, Rabbenâ âtinâ" duaları okunur ve iki tarafa selam verilir. Böylece öğlenin farzı bitmiş olur.
Öğlenin farzında okunacak ayetler, sabah namazında okunacak mikdardan daha az olur.
Öğlenin Son İki Rekat Sünnetine Gelince: Bu da, "Bugünkü öğle namazının son sünnetini kılmaya" diye niyet edilip tamamen sabah namazının sünneti gibi kılınır. Bu son sünneti dört rekat kılmak müstahabdır. O zaman ya her iki rekatta bir selam verilir veya dört rekatın sonunda selam verilir. Dört rekat sorumda selam verilince, ilk oturuşta yalnız "Rabbena atina" duası okunmaz. Üçüncü rekat için tekbir alınarak ayağa kalkınca yine "Sübhaneke" okunur. Sonra bu son iki rekat evvelki iki rekat gibi kılınır.
Yalnız başına namaz kılan kimse, öğle namazlarının hem sünnetlerinde, hem de farzında kıraati, tekbirleri, tesbih ve tahmidleri gizlice yapar.
3) İkindi Namazı
İkindi namazının dört rekat sünnetinin her iki rekatı, müstakil (iki rekatlı) namaz gibidir. Onun için bu dört rekatın her iki rekatı (şef'î) tamamen sabah namazının iki rekat sünneti gibi kılınır.
Şöyle ki: Önce o günkü ikindi namazının sünnetini kılmaya niyet edilir. Bu namazın ilk iki rekatı bildirildiği gibi kılınınca oturulur. Bu oturuş, son oturuş demektir. Bunda "Tahiyyat ve salavatlar" okunur. Yalnız "Rabbena atina" duası okunmaz. Sonra "Allahu Ekber" diyerek üçüncü rekata kalkılır. Sübhaneke ve Eûzü Besmele'den sonra Fatiha ile bir mikdar ayet okunarak rükûa ve secdelere varılır. Ondan sonra tekbir ile dördüncü rekata kalkılarak yalnız Besmele ile Fatiha ve bir mikdar da Kur'an okunur. Sonra yine rükû ve secdelere varılır. Ondan sonra oturulur. Bu son oturuş olduğu için bunda "Tahiyyat ile Salavatlar" ve "Rabbenâ âtinâ" okunur ve iki tarafa selam verilir.
İkindi Namazının Farzına Gelince: Bu da tamamen öğle namazının farzı gibi kılınır. Yalnız niyet değişir. O günkü ikindinin farz namazını kılmaya niyet edilir.
Tek başına namaz kılan kimse, ikinci namazının sünnetini de, farzını da öğle namazı gibi gizli okuyarak kılar.
4) Akşam Namazı
Akşam namazının üç rekat farzı, öğle ile ikindi namazlarının ilk üç rekat farzları gibi kılınır. Şöyle ki: O günün akşam namazının farzını kılmaya niyet edilip namaza tekbir ile başlanır. Yukarda açıklandığı üzere ilk iki rekatı kılınarak oturulur. Bu, birinci oturuştur. Bunda yalnız "Tahiyyat" okunur. Ondan sonra üçüncü rekata kalkılarak yalnız besmele ile Fatiha suresi okunur. Sonra "Allahu Ekber" denilerek rükû ve secdelere varılır. Ondan sonra oturulur ki, bu da son oturuştur. Bunda "Tahiyyat ile Salavatlar" ve "Rabbenâ âtinâ" okunur, iki tarafa selam verilir.

Akşam namazının farzında vaktin darlığından dolayı kısa sureler okunur.
Akşam Namazının Sünnetine Gelince: Bu da "Bu akşam namazının sünnetini kılmaya" diye niyet edilip tam sabah namazının sünneti gibi kılınır. Bu sünneti altı rekat olarak kılmak ise müstahabdır. Bu halde her iki rekatta bir selam vermeli ve aynı şekilde her iki rekatı kılmalıdır. Bununla beraber dört rekatında bir selam verilip ikindi namazının sünneti gibi de kılınabilir. Bu ziyade olan dört rekat namaza "Salât-ı Evvabîn" denir. Bunun çok sevabı vardır.
Tek başına akşam namazının farzını kılan kimse, onu sabah namazının farzı gibi aşikare de kılabilir.
5) Yatsı Namazı
Yatsı namazının ilk dört rekat sünneti, tamamen ikindi namazının dört rekat sünneti gibi kılınır. Dört rekat farzı da, tamamen öğle ve ikindi namazlarının farzları gibi kılınır. İki rekat son sünnetine gelince, bu da tamamen sabah ve akşam namazlarının iki rekat sünnetleri gibi kılınır. Yalnız niyetler değişir, yatsı namazının farzına ve sünnetine niyet edilir. Yatsı namazının son sünneti de, dört rekat olarak kılınabilir. Bu halde tamamen ilk dört rekat gibi kılınır. Bununla beraber iki rekatta bir selam vermek sureti ile de kılınabilir. Bu takdirde her iki rekatın ka'desinde "Tahiyyat ile Salavatlar" ve "Rabbena atina" duası okunur. Geceleyin kılınan nafile namazlarda daha faziletli olan, böyle iki rekatta bir selam vermektir.
Tek başına namaz kılan kimse, yatsı namazının farzını sabah namazının farzı gibi namaz surelerini sesli okuyarak da kılabilir.
6) Vitir Namazı
Üç rekattan ibaret olan vitir namazı da şöyle kılınır: Önce o günün vitir namazını kılmaya niyet edilir. "Allahu Ekber" denilerek namaza başlanır. Sübhaneke okunduktan sonra "Eûzü Besmele" çekilerek Fatiha okunur. Arkasından bir mikdar daha Kur'an-ı Kerîm okunur. Açıklandığı şekilde rükû ve secdelere gidilir. Sonra ikinci rekata kalkılır ve yalnız besmele ile Fatiha suresi ve bir mikdar daha Kur'an-ı Kerîm okunarak yine rükû ve secdelere varılır. Ondan sonra oturulur. Bu oturuş birinci ka'dedir. Bunda yalnız "Tahiyyat" okunur. Ondan sonra "Allahu Ekber" denilerek üçüncü rekata kalkılır. Bunda da yalnız Besmele ile Fatiha ve bir mikdar daha Kur'an-ı Kerîm okunarak daha ayakta iken eller kaldırılıp "Allahu Ekber" diye tekbir alınır. Tekrar eller bağlanıp ayakta "Kunut" duası okunur. Sonra "Allahu Ekber" diye rükû ve secdelere gidilir. Ondan sonra oturulur. Bu da son oturuşdur. Bunda da bildiğimiz gibi "Tahiyyat ile Salavatlar" ve "Rabbenâ âtinâ" duası okunarak iki tarafa selam verilir.
İmam Şafiî'ye göre, vitirde Kunut duasını okumak, ramazanın son yarısına mahsustur ve rükûdan kalkınca, okunur. Şafiî'lere göre vitir namazının en azı bir rekat, en çoğu da on bir rekâttır.
Hangi namazın kaç rekat olduğunu ve hangilerinin birbirine benzediğini daha kolay anlamak için aşağıdaki "Benzerlik Tablosu"ndan yararlanın.